moka dijital dijitalde varolmak[1]

“Dijitalde Varlık Göstermek” Sadece Reklam Vermek Değildir

Bir düşünün. Mahallenizde yeni açılan bir kahve dükkanı var. Camlarında ışık yanıyor, masa sandalyeler özenle dizilmiş, kahve kokusu sokağa taşıyor. Ama kapıdan kimse girmiyor.
Neden?
Belki insanlar dükkânın varlığından haberdar değil. Belki de Google’a “yakın kahveci” yazdıklarında bu kahveci sonuçlarda bile çıkmıyor. İşte tam da burada dijital danışmanlığın hikâyesi başlıyor.

Biz Moka Dijital olarak hep şunu söylüyoruz: “Dijitalde görünmüyorsanız, aslında yok sayılıyorsunuz.” Sert bir cümle gibi gelebilir ama gerçek bu. Çünkü bugün bir ürün ya da hizmet arayan herkesin eli önce telefona gidiyor. Peki sizin markanız, onların parmaklarının ucunda mı?

Küçük İşletmelerin En Büyük Yanılgısı

Dijital dünyaya adım atmak deyince çoğu işletmenin aklına ilk olarak “Bir Instagram açalım, oraya birkaç fotoğraf atalım” geliyor. Bu kötü bir başlangıç değil, ama tek başına hiçbir şey ifade etmiyor.
Bir Instagram sayfası, doğru strateji olmadan yalnızca bir vitrin. Vitrin güzel olabilir, ama insanlar önünden geçmiyorsa süslerin pek anlamı kalmaz.
İşte burada local SEO ve reklam yönetimi devreye giriyor. Yani yalnızca var olmak değil, doğru zamanda doğru insanın önüne çıkmak.
Google aramalarında üst sıralara çıkmak, sosyal medyada potansiyel müşterilere göz kırpmak… Bu işler bir iki fotoğraf ve biraz şansla olmuyor.

“Benim İşim Yelpaze Gibi, Herkese Hitap Ediyorum” Diyenlere Küçük Bir Sır

Dijital stratejilerin en temel kuralı şu: Herkese hitap etmeye çalışırsanız, kimseye ulaşamazsınız.
Bir Pilates stüdyosu düşünün. Reklamını gören herkesin Pilates’le ilgilenmesini beklemek gerçekçi mi? Hayır.
O yüzden önce hedef kitleyi tanımlamak, sonra onların dikkatini çekecek kelimeler, görseller ve kampanyalar tasarlamak gerekiyor.
Bizim işimiz de tam burada başlıyor:

  • Google Ads’te doğru anahtar kelimeleri seçmek,
  • Facebook ve Instagram’da ilgilenen kişileri milimetrik bir hassasiyetle yakalamak,
  • Sosyal medyada markanın hikâyesini insanların kalbine dokunacak şekilde anlatmak.

Dijitalde Hikâye Anlatmak Bir Lüks Değil

Dijital danışmanlığın sıkıcı bir tablo işi olduğunu düşünenler var. “Bütçe, hedefleme, raporlar…” Bunlar elbette var ama işin kalbinde aslında hikâye anlatmak yatıyor.
Çünkü insanlar markalara değil, hikâyelere bağlanır.
Bir kebapçının dumanı tüten mangalı, bir diş kliniğinin içten gülüşü, bir emlak ofisinin yeni ev bulmanın heyecanı… Bunlar sayılardan çok daha güçlüdür.
Biz Moka Dijital’de reklam bütçelerini yönetirken aynı zamanda bu hikâyelerin altını çizeriz. Çünkü biliyoruz ki rakamlar kapıyı aralar ama hikâye içeri davet eder.

“Tek Tuşla Mucize” Bekleyenlere Kötü Haber

Bir reklam kampanyası başlattınız ve ertesi gün telefonunuzun çalmaya başlayacağını mı düşünüyorsunuz? Keşke bu kadar kolay olsa.
Dijital pazarlama bir maraton.
İlk adım, hedef kitlenizi anlamak.
İkinci adım, o kitlenin dilini konuşmak.
Üçüncü adım, sürekli test etmek, ölçmek ve iyileştirmek.
Bir düğmeye basıp mucize bekleyenlerin genelde karşılaştığı sonuç hayal kırıklığıdır. Ama doğru stratejiyle sabredenler, hem daha kalıcı hem daha kârlı bir büyüme yakalar.

Peki Moka Dijital Bu Süreci Nasıl Yönetiyor?

Burada klasik ajans cümleleri kurmak yerine gerçek işimizin nasıl göründüğünü anlatmak istiyorum.
Önce işletmeyi tanıyoruz. Sahibini dinliyoruz. Mahallenin kokusunu hissediyoruz. Sıradan bir pazarlama toplantısından değil, karşılıklı bir sohbetten bahsediyorum.
Sonra mevcut dijital varlığınıza bakıyoruz:

  • Google’da ne kadar görünürsünüz?
  • Sosyal medya hesaplarınız kime hitap ediyor?
  • Web siteniz insanları bir sonraki adıma yönlendirebiliyor mu?

Bunları ortaya koyduktan sonra plan yapıyoruz. Ama bu plan tek taraflı bir “biz biliriz” planı değil. Sizinle birlikte şekillenen, sizin hikâyenizi merkeze alan bir yol haritası.

Local SEO’nun Küçük Mucizesi

Bazen tek bir Google harita kaydı bile mucizeler yaratabilir.
Bir diş kliniğinin sadece adresini ve birkaç fotoğrafını ekleyip doğru anahtar kelimelerle optimize ettiğimizde, birkaç hafta içinde randevu taleplerinin arttığını gördük.
Bu sihir değil, strateji.
Doğru konum, doğru kelime ve biraz sabır… Sonrası adım adım gelir.

Reklam Bütçesini Yakmadan Sonuç Almak

Bir diğer hassas konu da reklam bütçesi. “Ne kadar çok harcarsak o kadar hızlı büyürüz” yanılgısı, küçük işletmelerin en sık düştüğü tuzaklardan biri.
Bizim yaklaşımımız basit: Önce küçük başlayın, verileri görün, sonra akıllı bir şekilde büyütün.
Google Ads ve Facebook reklamları, rastgele para harcayanları değil, akıllı ölçüm yapanları ödüllendirir.
Bazen küçük bir kampanya, doğru kurgulanırsa büyük bütçelerden daha iyi dönüş sağlar.

Web Sitesi ve Funnel: Sadece Bir Sayfa Değil, Bir Yolculuk

“Bir web sitesi açalım, yeter” diyenlere de küçük bir notumuz var.
Web sitesi sadece bir kartvizit değil, müşterinizin sizinle tanıştığı, sorularına cevap bulduğu, hatta satın almaya karar verdiği bir yolculuk.
Doğru kurgulanmış bir funnel (satış tüneli), potansiyel müşteriyi farkındalıktan satın almaya kadar adım adım yönlendirir.
Bizim işimiz, bu yolculuğu hem şık hem de verimli kılmak.

Son Söz: Dijitalde Var Olmak Cesaret İster

Dijital danışmanlık kulağa teknik bir iş gibi gelebilir, ama özünde cesaret ister. Çünkü markanızın hikâyesini dünyaya açmak, denemek, ölçmek ve bazen yanılmak cesaret ister.
Ama doğru bir yol arkadaşıyla bu süreç keyifli bir keşfe dönüşür.
Moka Dijital olarak biz tam da bu yolculukta yanınızdayız. Sizi dinleyen, hikâyenizi önemseyen ve rakamların arkasındaki duyguyu unutmayan bir ekiple…

Kapınızın önünden geçen insanlar var. Onların bir kısmı sizi Google’da arıyor, Instagram’da kaydırıyor, Facebook’ta geziyor.
Sorun şu: Siz onların karşısına çıkmaya hazır mısınız?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir